Sonkadim Derneği bünyesinde gerçekleştirdiğimiz René Guénon Düşüncesine Giriş Okumaları, Spotify podcast kanalımızda.
Sonkadim Podcast kanallarına ulaşmak için: www.anchor.fm/sonkadim
Çağın bütün güçlükleri karşısında hakikatin gücü ve Müslüman varoluşunun kesintisiz imkânı olan ilâhî söze, Kur’ân-ı Kerîm’e dair bir tefekkürün tam da vaktidir Ramazan.
Tahsin Görgün’ün İlâhî Sözün Gücü eseri çerçevesinde Şevki Erdoğan ile dil, varlık, Kur’an, tarih temalı yeni bir okuma; yeni bir yolculuk başlıyor. Yeniden ve tekrar kadim olana doğru.
Uçsuz bucaksız bir arayışın semeresi olarak ortaya koyduğu eserleriyle 20. yüzyılda kadim hikmetin en kuvvetli seslerinden biri olan René Guénon’un ihata edilmesi oldukça güç düşünce dünyasına giriş niyetiyle uzun soluklu bir okuma dizisi başlıyor. Modern Dünyanın Bunalımı ile adım atılacak bu okuma dizisinde modern dünya eleştirisi, metafizik bahisler, dinler ve sembolizm ile manevi tahakkukun imkânları gibi ana başlıklarla Guénon’un düşünce dünyası tasvir edilmeye çalışılacak.
İslam Metafiziğine Prolegomena (S. Muhammed Nakib el-Attas)
Müslümanların kendi mevcudiyetlerini bugünün dünyasında anlamlı kılabilmek için bütün bir insanlığı gözeten bir dili inşa etmeleri -her zamankinden daha fazla- gerekmektedir ki, bunun her zamankinden daha zor olacağı da âşikârdır. Herkesin her şeyle irtibatlı olduğu bir dünyada artık içe konuşmanın imkânından söz edilemez. Müslümanlar bugünkü dünyanın resmiyle topyekûn bir karşılaşmanın hükmü altında kendi dünyalarını ifade edecek derinliği gözeten bir çıkış yolu bulmaya mecburdur. Bu durum, sıhhatli bir metafizik çerçeve olmaksızın mümkün değildir. Sıhhatini, geleneği kuşatırken nasları buharlaştırmayan ve bütüncül bir imkâna göz dikmekten alan çağdaş bir girişim olarak Nakib el-Attas’ın Prolegomena’sı, ciddi bir ilgiyi hak etmektedir.
Sonkadim, bu muhalled eserle bir sohbeti başlatıyor, dinlemekle hakikate davet ediyor.
Başvurular sonlanmıştır.
Her başlangıcın muhakkak bir hikâyesi vardır. Daha başlangıca varmadan birçok şey çoktan başlamıştır. ‘Birçok şey’, bir kıvama kavuştuğunda artık başlangıca varılmış demektir. Son kadim, epeyce evvel girilen bir yolun vardığı bir başlangıç noktasıdır. Alelâde, kararsız, belki intizamsız adımlarla çıkılan yürüyüşler, zamanla bir düzen bulmuş, bir güzergâhta ısrar edildikçe bahsi geçen güzergâh da bu ısrarlı adımlara kendini bir yol olarak sunmak suretiyle mukabelede bulunmuş ve ancak bir başlangıca varılmıştır. Aynı yeri süreklice işaretleyen adımlar, her seferinde bir sonraki adımı atacak olanlar için hatırı sayılır derecede işi kolay kılmıştır. Yürüyüşün yolculuk olduğu, güzergâhın yol olduğu aşikâr olmuştur bu başlangıçla.
Aynı yeri yurt edinen okumalar, hep aynı aynalarda kendini seçmek kavgası veren zihinler, aynı sesi uğultudan ayırmak niyazında kulaklar… Modern dünyanın aşağıladığı her şeyle çıkılan bir yoldu son kadim; hurafe, taklit, ezber ve aynı güzergâhta hiç gevşemeyen ısrar… Yaklaşık yirmi yıl evvel başlayan okumalarla hep aynı kaygı parlatılmak istendi: Hakikat.
Her seferinde bir duaya dönüşen dikkatle, dostluk içre bir muhabbetle bir işaret bulmak, bir nefes almak, belki bir nefes olmaktan hiç vazgeçilmedi. Zamanın yozlaştırıcılığından kokuşmuşluk değil, bilgelik devşirmek davasından başka dava bilmeden tekrar tekrar aynı çeşme başına varıldı. Yolcular değişti, adımlar değişti, duraklar değişti ama ümit hiç ümitsizlik olmadı. Hakikat kaygısı yalancı bir sosyolojiye hiç kapı aralamadı. Sesine kulak verilenler aynı kalsa da, seyredilen manzaralar başkalaşmasa da kulaklardaki pas azaldıkça duyulanların tınısı netleşti, gözlerden buğu kalktıkça görülenlerin parlaklığı arttı. Hakikatin tazeliğinden, irfanın sükûnetinden başka yere göz dikilmedi. Bugün bir başlangıca varan Son Kadim; İslam irfanının, insanlık mirasının, hakikatin her yerdeliğinin, merhametin her şeyi kuşatıcılığının gölgesine sığınarak başlıyor şimdi.
Bir başlangıca geldiysek, demek ki yola çıkalı epey olmuş. Bir başlangıç neyi gözetiyorsa, oradan başlayan herkes muhakkak o gözetilen ilkeye tekrar tekrar dönecek, yani tekrar tekrar tazece başlangıçlara şahitlik edecektir. İtiraf etmek gerekir ki başlangıca varmak hiç kolay olmadı. Bugün başlanılan yer çoktan başlamış şeylerin son kadim olarak bir niyete dönüştüğü, karar bulduğu ve kıvama ulaştığı yerdir. Geçip gidenin geride bıraktığı, giden her şeyden yeni bir yas devşirenin yazgısında sakladığı, geçmişinden gelecek bulamayanın şimdiyi fanileştirdiği ne varsa işte onlar tam olarak bugün burada başlanılacak olandır.
Dostluğun himmetiyle, hikmetin ve merhametin simyasından umarak niyet hayır akıbet hayır.